Darbe Okumaları-1. Başlangıç

Bu yazıyı yazmaya nihayet oturduğumda timeline'a düşen son haberlerden biri, eskiden bir süre köşe yazıları yazdığım Karar Gazetesinin bir tweetindeydi;
"Darbe üssünü bombalayan pilotlar da FETÖcü çıktı!"
Haberin detayları burada; http://www.karar.com/guncel-haberler/darbe-ussunu-bombalayan-pilotlar-da-fetocu-cikti-543718

Kuşkusuz ki 15 Temmuz Darbesi oldukça karışık ve zaman içinde de neredeyse tüm tarafların işine öyle geldiğinden, daha da karıştırılmış, el birliği ile içinden çıkılamaz hale getirilmiş bir konu.

Cemaat (Geniş anlamıyla alındığı için FETÖ değil. İleride açıklanacak) darbede neredeyse hiç sorumlulukları olmadığı, işin tümüyle bir tezgah, bir tiyatro, bir yalan olduğu iddiasında ve bu doğrultuda bombardıman yapıyor.

Muhalefet, CHP önderliğinde "Kontrollü Darbe" tanımını koyuyor ve en azından; 
"Darbenin önceden haber alınmasına rağmen durdurulmadığı ve engellenebileceği halde bilerek engellenmediği" iddiasında.
Dalgalanan bir iddia bu. 
Bazen giderek Cemaatin "tiyatro" tezlerine kadar çekiliyor, bazen de görece normal karşılanabilecek; "Darbecileri toparlayabilmek için ve en başında engelleyebilecekken, bunu yapmayıp bir süre darbeye göz yumdular"a kadar ilerliyor.

Bir an evrensel bir mahkemede olduğumuzu var sayarak;

1.Cemaatin (Suçlunun) kendini temize çıkarmak için yalan söyleme hakkı var.

2.Muhalefet her olasılığı hesap edip, kuşkular geliştirerek iktidara suçlamalar yönelten bir savcı gibi davranmak zorunda.
(Tahmin edilebileceği gibi bu evrensel mahkemede, siyasetin bir gereği olarak savcı 2 adet;
Biri suçluyu gerçek mahkemelerinde yargılayan ve savcı/hakim pozisyonundaki iktidar, diğeri de iktidarı sorgulayan/denetleyen savcı rolündeki muhalefet.)

3.İktidar. O kesim için söylenecekler çok fazla. Bu ve devam eden yazılara yayılarak anlatılacaklar ama özetin özeti şu alıntıyla açıklanabilir;
Binali Yıldırım; "Aslında başkanlığın kapısı 15 temmuz gecesi açılmıştır." 22 Ekim 2016
http://www.hurriyet.com.tr/basbakan-binali-yildirimdan-gundeme-dair-carpici-aciklamalar-40256349

Anlaşılmıştır; 
AkParti iktidarı, darbe ve darbe karşıtı tepkiyi siyasal amaçları doğrultusunda sonuna kadar sömürüp araçsallaştırıyor ve bu uğurda da karartmaktan çekinmiyor.
Darbenin hemen ardından getirilen OHAL, bugüne kadar sürdü ve "belki şu zamanda bitirilebilir" sözleri, oldukça cılız biçimde henüz yeni yeni duyulabiliyor.

Yani OHAL'in bitirilebilme 'olasılığından' ancak söz edilmeye başlandı.

Ne denmişti; 
"15 Temmuz Darbesi elbirliğiyle içinden çıkılmaz hale getiriliyor" ve muhtemelen bunda en büyük pay da (Gerçeği açığa çıkarma ve topluma açıklama mecburiyeti var iken üstelik de) siyasi iktidarın...

15 Temmuz'un sene-i devriyesinde, bugün, artık adı Şehitler Köprüsü yapılmış Boğaziçi Köprüsünde büyük bir anma düzenleniyor ve şehitler ile direniş anılıyor ama kimse darbe hakkında halâ temiz ve aydınlık bir görüşe sahip değil. 
El yordamıyla sürdürülen, daha çok Akparti ve Erdoğan'ın sorumlu tutulabileceği, nefret ve hamaset esaslı, 'milli ve yerli' bazda birliğe dönük bir siyasi burgaç içinde insanlar savruluyor.

Hayatını kaybedenler anılarıyla, yaralananlar ve yakınlarını kaybedenler acılarıyla, zafer kazananlar gurur ve bitmesin tükenmesin istenen kinleriyle, muhalefet bir türlü kendini istediği gibi ifade edemediği duygusu boğazında bir yumruk halinde, Cemaat 'haksızlığa uğruyoruz, suçsuzuz!' çığlıklarıyla, PKK muhtemelen alayla, HDP arada kaynamış, siyasetine OHAL bahanesiyle ara vermiş olmanın rehavetiyle ve çoğu insan da bıkkınlıkla bu burgacın içindeler ve öyle savruluyorlar...

Durum tam olarak matematik bir kesinlik noktası ile ki o da şudur;
Darbeye katılan 8.000 ordu mensubuyla, yani tüm TSK'nın %1,3'ü gibi bir oranın işaret ettiği oldukça zayıf bir askeri gücün sahaya sürüldüğü. (Alman istihbaratı, TSK açıklamaları ve başka kaynaklar)
Ve
"Ülkede iç savaş çıkarmak ve işgaline yol açmak" gibi uçuk, ucu açık, katastrofik noktalar arasında geziyor.

Gerçek, elbette bu ikisinin arasında bir yerlerde ama medyadan iktidara, darbeye katılanlardan muhalefete, herkes tarafından el birliği ile karartılıp ulaşılmaz bir yere itiliyor.

Bu yazılar, yani 'Darbe Okumaları';
Gerçeğin izini sürmeyi,
sıklıkla taraflardan biri veya diğerince yayılan yalanları, niyetleri ve sistematikleriyle birlikte deşifre etmeyi, 
OHAL kapsamında uygulanan 'adaleti' ve muhtemel haksızlıkları sorgulamayı,
Ayrıca da hepsinden öte, tüm bu sayılanları bir siyasi tavır olarak koyup gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Yazıların bazen kısa notlar, bazen uzun makale ve alıntılar, bazen de bolca görsel içeren açıklamalar halinde üreyip çoğalması mümkün.

Belirtmek gereksiz; Elbette sorular, yorumlar, katkılara açık ve hep öyle kalacak.

İlk yazıya ek;

Darbeden oldukça kısa bir süre, 2 ay kadar sonra darbe hakkında yazdığım yazılardan birini, o zamanlar yazılarımın yayınlandığı Serbestiyet'te yayınlatamamıştım.

Yazı "Darbenin hükümetçe önceden bilindiği imasını taşıyor" gerekçesiyle engellenmişti.

Oysa ben hiç o fikirde değildim ve meseleyi tamamen bir başarı olarak alıyor ve yorumluyordum ki zaten de yazının başlığı; "15 Temmuz; İstihbarat zaafiyeti mi, MİT'in kesin zaferi mi?" idi.
Ayrıca belirtmek gereksiz, ikinciyi sonuç olarak alıyordu.
http://firaterez.blogspot.com.tr/2017/03/15-temmuz-istihbarat-zaafiyeti-mi-mitin.html

Kuşkusuz ki 10 ay önce yazılan bu yazıda düzeltilmesi gereken birkaç küçük nüans olabilir.
Ancak bellidir ki (Tabii bugünden bakıldığında) "Hükümet darbeyi önceden biliyordu" iması taşımıyor.
Daha çok anlatmak istediği; FETÖ'nün ne kadar katmanlı, çözülmesi ne kadar güç bir örgüt olduğu ve karşı mücadelesinin de ne kadar uzun soluklu olması gerektiği/normalliği.

Bunun dışında, dönemi itibariyle doğal olarak bulundurduğu çeşitli eksikliklerine rağmen, konuya o günlerde oldukça sağlıklı yaklaşmış bir yazı olduğu söylenebilir.

Şimdilik ve sonradan açılmak üzere eklenecekler de kabaca şunlar;

1. 10 ay önce o yazıyı yazdığımda olduğu gibi darbenin bir hükümet tezgahı olduğuna inanmıyorum.
2. Darbenin belli bir an ve yerden sonra "bakalım nereye varacak?" şeklinde "kontrol"e alınması olasılık dahilinde ancak bu yeri (eğer varsa), tam olarak kestirmek/belirlemek çok önemli.
3. Darbenin Cemaat/FETÖ liderliğinde düzenlendiğiyle ilgili fikrim de, 
(sonrasında yazdığım, aşağıda linkleri verilecek yazılarımda savunduğum gibi) bir "dış güç" ortaklığıyla yapılmadığı konusundaki görüşüm de değişmedi.
4. Fikrimce o yazıdaki en büyük eksik, TSK içinde darbeye gösterilen dirence hiç değinmemesi ki o zamanlar bu hiç bilinmiyordu. (En başa, Karar'ın haberine döner isek; Bu konu halâ da pek sarih değil.)

Şimdiye dek 15 Temmuz Darbesini ele alan ve yukarıda anılıp yayınlanmamış olan tüm yazılar, eskiden yeniye doğru aşağıdaki listedeler.
Muhtemelen onlarda da bazı düzeltme gereksinen detaylar bulunabilecektir ama genel görüşümün değişmediğini, önceden de belirtmiştim.

Het tür katkı, eleştiri ve sorgulamanın dikkate alınacağını son bir kez hatırlatarak, saygıyla...

1. Kamikaze Darbesi / 17 Temmuz 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/kamikaze-darbesi-704096

2. Darbenin Faydalarından Önce Ara Notlar / 19 Temmuz 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/darbenin-faydalarindan-once-ara-notlar-704785

3. İstihbarat Zaafiyeti ve Öngörülemeyen Sonuçlar Yasası / 25 Temmuz 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/stihbarat-zafiyeti-ve-ongorulmeyen-sonuclar-yasasi-706102

4. Plan; B İç savaş / 29 Temmuz 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/plan-b-ic-savas-707379

5. Darbenin Artçı Şokları sürüyor / 6 Ağustos 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/darbenin-artci-soklari-suruyor-709359

6. Darbenin Ardındaki ABD 1 / 20 Ağustos 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/darbenin-ardindaki-abd-712603

7. Darbenin Ardındaki ABD 2 / 22 Ağustos 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/darbenin-ardindaki-abd-712975

8. Emir-komuta Zinciri, Darbe ve TSK / 25 Ağustos 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/emir-komuta-zinciri-darbe-ve-tsk-713552

9. Darbenin Ardındaki ABD 3 ve Fırat Kalkanı / 7 Eylül 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/darbenin-ardindaki-abd-ve-firat-kalkani-717034

10. Darbenin Ardındaki ABD 4 ve PKK/PYD / 10 Eylül 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/darbenin-ardindaki-abd-v-ve-pkk-pyd-717999

11. Şahin, Atmaca ve Özel Kuvvetlerde Geçen Bir Darbe Hikayesi / 15 Eylül 2016
http://www.serbestiyet.com/yazarlar/firat-erez/sahin-atmaca-ve-ozel-kuvvetlerde-gecen-bir-darbe-hikayesi-718907
*Bu son yazıyı özellikle darbe ile ilgili "adalet arayışı"nın ne derece zorlu bir yol olduğunun anlaşılması bakımından ısrarla tavsiye ederim.










Yorumlar

  1. Casino, Slots, Bingo, and Table Games in Maryland
    With over 3200 slots and video poker machines available 전라북도 출장마사지 to play for free, the Hanover Valley is near Washington's premiere 여주 출장안마 casino! 안산 출장마사지 You can play 원주 출장마사지 your 경산 출장샵 favorite table games

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

PELİKAN 1 / Kişisel tanıklık / Başlangıç

S-400'ler Ve Perde arkası.

PELİKAN 2 / Kişisel tanıklık / Pelikanizm